AKP milletvekilleri tarafından hazırlanarak TBMM’ye sunulan 9 maddelik sosyal medyaya ilişkin yasa tasarısının Genel Kurul görüşmeleri başladı. Geçtiğimiz hafta Geçtiğimiz hafta Meclis Adalet Komisyonunda kabul edilen tasarıya karşı bilişim hukukçuları ve hak savunucuları karşı çıkıyor. Muhalefet partilerinin de tasarıya ilişkin çeşitli eleştirileri bulunuyor.
Genel Kurul’da tasarıya ilişkin söz alan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç kanun teklifinin uzmanlar, akademisyenler, sivil toplum örgütleriyle tartışmadığını belirterek “Bu kanun teklifi anayasaya aykırı maddeler içeriyor” dedi. Oluç düzenlemenin bilgi alma hakkını, ifade ve düşünce özgürlüğünü, özel hayatın gizliliğini, kişisel verilerin korunmasını ve uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini hatırlattı.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin Z kuşağının haber alma kaynağını kurutmak istediklerini ve iktidarın aykırı söylemlere tahammülü olmadığını söyledi.
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ek bir yasaya ihtiyaç olmadığını sulh ceza mahkemelerinin zaten adil olmayan kararlar verdiğini belirterek “İfade özgürlüğü yerine şiddet ve istismarın cezalandırılması gerekir” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarını hatırlatarak düzenlemenin düşünceyi ifade etme ve yayma hakkına aykırılık teşkil ettiğini vurguladı.
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, yurttaşların düşünceyi ifade etme ve yayma hakkının olduğunu düzenlemenin uluslararası anlaşmalara ve Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çizdi. Emre, düzenlemenin Adalet Komisyonu’na geri gönderilmesi gerektiğini söyledi. Medyada ciddi bir sansür ve baskı olduğunu belirten Emre, insanların gerçekleri sosyal medyadan öğrendiğini hatırlatarak Türkiye’deki kötü yönetimin sonuçlarının görülmemesinin istenmesi nedeniyle bu yasanın geçirilmek istendiğini söyledi.
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan düzenlemenin “sansür yasası” olduğunu belirterek “Türkiye’deki yeni bir dönemin başlangıcı olan sansür yasasını görüşmek üzere toplandık” dedi. “İstihdam yok, iş yok, aş yok, hayat pahalılığı almış başını gidiyor” ifadelerini kullanan Türkkan, Türkiye’nin gündemindeki sorunları çözmek varken ismine “sosyal medya düzenlemesi” denilen sansür yasasının konuşulduğunu söyledi. Türkkan “Sosyal medyayı düzenlemek istiyorsanız önce yeşil toplu, paralı trol ordunuzu dağıtın, sosyal medyada ahlak yerine gelir” dedi. “Özgürlüklerimiz AKP’nin, rantın başladığı yerde, iktidara yakın vakıf ve derneklerin başladığı yerde bitiyor” diyen Türkkan, unutulma hakkıyla beraber AKP’nin geriye doğru kendini aklayacağını, tüm eleştirel haberler ve yolsuzluk haberlerinin yok olacağını söyledi.
Tasarıya göre sosyal ağ sağlayıcılara birçok yükümlülük ve idari para cezası geliyor. Tekifin bu haliyle kabul edilmesi durumunda, Türkiye’den günlük erişimi 1 milyon fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıların yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirlemesi öngörülüyor.
Bu temsilci, kişiler tarafından özel hayat gizliliğinin ve kişilik haklarının ihlali kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve yetkili makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin sağlanması amacıyla görev yapacak.
Temsilci belirlenmemesi durumunda iki aşamalı idari para cezası, devamında reklam yasağı ve iki aşamalı internet trafiği bant genişliğinin daraltılması öngörülüyor.
Sosyal ağ sağlayıcının yapılan bildirimlere, tanınan sürelere, verilen idari para cezalarına ve reklam yasağına rağmen temsilci belirlememesi durumunda ise hakim kararıyla soyal ağ sağlayıcının internet trafiği birinci bant genişliğinin birincide yüzde 50, ikincide de yüzde 50 ila yüzde 90 oranında daraltılabilmesi öngörülüyor.
İkinci kez verilecek bant daraltılması kararında sosyal ağ sağlayıcı tarafından verilen hizmetin niteliğine göre ölçülü ve ulaşılmak istenen amaçla uyumlu bir oran belirlenecek.
Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında verilecek idari para cezası 10 bin lira ile 100 bin arasından 1 milyon TL’ ile 10 milyon TL arasına çıkarılacak.
Yine günlük erişimi bir milyondan fazla ola yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına kişilik haklarının ihlali ve özel hayatın gizlilğinin ihlali durumunda kişiler tarafından yapılacak başvuruları cevaplandırması için 48 saat süre verilecek.
Cevabın olumsuz olması halinde sosyal ağ sağlayıcıya gerekçe gösterme zorunluluğu getirilecek. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen ağ sağlayıcıya 5 milyon TL idari para cezası verilecek.
Ağ sağlayıcıların adli ve idari merci kararları ile kullanıcıların taleplerini hagi oranda ve ne kadar sürede yerine getirdiklerinin tespiti için istatiksel ve kategorik bilgileri içeren raporları Türkçe olarak sunmaları istenecek ve sosyal ağ sağlayıcı tarafından yayımlanacak. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda 10 milyon TL para cezası verilecek.
Bu ağ sağlayıcıların Türkiye’deki kullanıcılarının verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri almaları düzenlenecek. Hukuka aykırılığa hakim veya mahkeme kararıyla tespit edilen içeriğin sosyal ağ salaycıya bildirilmesine rağmen 24 saat içerisinde içeriğin çıkarılmaması ve erişimin engellenmemesinden doğan zararlar tazmin edilecek.
İnternet ortamında intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş ve kumar oynanması gibi yayınlarla ilgili verilen erişim engellenmesi kararı yerine mümkün olduğu durumlarda içeriğin çıkarılması kararı verilecek.
İnternet ortamında kişilik haklarının ihlal edilmesine ilişkin durumlarda da içeriğin çıkarılması kararı getiriliyor.
Ayrıca söz konusu içeriğin kaldırılmasına rağmen arama motorlarında listelenmesine ilişkin de bir düzenleme getirilerek burada da başvurucunun adı ile ihlale konu içeriğin ilişkilendirilmemesi isteniyor.
“UNUTULMA HAKKI” MI, “ARŞİVİN TEMİZLENMESİ” Mİ?
Tasarının “unutulma hakkı” adı altında savunulmasına da itirazlar var. UProf. Dr. Yaman Akdeniz, erişim engelleme kararı geldiğinde zaten bunların kaldırıldığını şimdi ise bu durumun zorunlu olacağını aktararak “Bir erişim engelleme kararı geldiğinde zorunlu olacak kaldırılacak. Beğenilmeyen tüm haberlerinizle ilgili erişim engelleme kararı gelebilecek. Bunun unutulma hakkıyla ilgisi yok. Unutulma hakkı siyasiler için bir hak değil. Sade vatandaşların geçmişlerinde yaptıkları bazı işler için düşünülmüş. Unutulma hakkı da yanlış yorumlanıyor zaten. Normalde haberin kaynağını kaldırmak değil, arama motorlarından kaldırılmasıdır. Ancak bizimkiler kaynak, arşiv yok etme modelini sunuyor” dedi.