BölgeselEkonomiGüncelKültür-Sanat
“Göl ve binlerce canlı türü son nefesini veriyor”
TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, Avrasya ile Afrika arasında en önemli kuş göç yollarının üzerinde bulunan ve daha önce 250’ye yakın kuş türünün konakladığı Seyfe Gölü’nün kurutulduğunu ve son kalan canlı türlerinin de yok olmanın eşiğine geldiğini kaydetti.
HABER: ZAFER GAZETESİ – ALPER ŞAŞMAZ / ANKARA
TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, Avrasya ile Afrika arasında en önemli kuş göç yollarının üzerinde bulunan ve daha önce 250’ye yakın kuş türünün konakladığı Seyfe Gölü’nün kurutulduğunu ve son kalan canlı türlerinin de yok olmanın eşiğine geldiğini kaydetti.
“COĞRAFYADAKİ YAŞAM, TARİHTE HİÇ GÖRÜLMEDİĞİ KADAR TEHLİKE ALTINA GİREBİLİR”
Seyfe Gölü, 1989 yılında 1. Derecede SİT Alanı, 1990 yılında “Tabiat Koruma Alanı, 1994 yılında ise Ramsar Sözleşmesi ile korunması uluslararası düzeyde taahhüt edilmiş bir göl olmasına rağmen kuraklıkla mücadele ediyor. Gölün kuruma nedenlerini gazetemize anlatan Özer; “Havza içerisinde drenaj ve kurutma kanalları, içme suyu projeleri, yeraltı suyunun aşırı kullanımı ve yanlış tarım teknikleri ve tercihleri gölün kurumasına neden oldu. Seyfe Gölü ulusal ve uluslararası mevzuatla koruma altına alınmış alanlardan biri olmasına rağmen, bilerek, isteyerek planlı bir şekilde kurutulmuştur. Neticede ülkemizin en önemli sulak alanlarından biri yok edilmiş ve bölgenin su rejimi tüm canlı yaşamı tehdit edecek şekilde bozulmuştur. Kurutulan alandaki topraklar hiçbir işe yaramadığı gibi binlerce yıldır göl alanında biriken tuz tabakası rüzgârlarla tarım alanlarına taşınarak yöre tarımını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Bu durum acilen önlenmez ise, bu coğrafyadaki yaşam, tarihte hiç görülmediği kadar tehlike altına girecektir. Son kalan canlı türleri de ya yok olacak ya da insanlar gibi ait olduğu toprakları terk edecektir” ifadelerini kullandı.
“HAVZA YÖNETİM PLANLARI DEVREYE GİRMELİ, KURUMLAR HAREKETE GEÇMELİ”
Seyfe Gölü’nün eski durumuna getirilmesi için son 20 yılda yapılmış, revize edilerek zenginleştirilmiş, ilgili bakanlıklarca onaylanmış yönetim planlarının mevcut olduğunu hatırlatan Özer; “Bu planlarda hangi kurumun hangi işleri yapacağı açıkça ortaya konulmaktadır. Göl ve binlerce canlı türü son nefesini verirken artık harekete geçme zamanıdır. Seyfe, Horla, Balya pınarları gibi gölü besleyen su kaynaklarından su çekilmesi önlenmelidir. DSİ tarafından gölü kurutmak üzere açılan kurutma kanalları kapatılmalıdır. Sayısı 500’ü bulan yeraltı su kuyuları kontrol altına alınmalı, yeraltı su rejiminin izin verdiği ölçüde kullanımı sağlanmalıdır. Havzanın tarım deseni değiştirilmelidir. Şekerpancarı, mısır, yonca gibi su ihtiyacı yüksek ürünlerin yetiştiriciliğinden vazgeçilmelidir. Üretici gelirini koruyacak, kuru tarımı teşvik edecek destekleme politikaları geliştirilmelidir. Göl alanında tarım arazisi kazanmanın, bu alanlarda tarım yapılmasının önüne geçilmelidir. İyi tarım uygulamalarıyla aşırı gübre ve kimyasal ilaç kullanımı azaltılmalı, su kalitesi ve kuşlar üzerinde yarattığı sorunlar önlenmelidir. Yerel yönetimler su ihtiyacını göl kapalı havzasının dışındaki alanlardan sağlamanın yollarını aramalıdır. Havza yönetim planları hızla yürürlüğe girmeli, ilgili kurumlar belirlenmiş sorumluluklarını yerine getirmelidir” diyerek, kuruyan Seyfe’nin yeniden bir göl hüviyetine kavuşabilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.