
Karadeniz kadınının başarısı herbalizm ve bitki bilimi sektöründe yerini aldı. Karadeniz’in cennet köşesinde doğup çocukluğundan beri bitkilerle zaman geçiren Karadeniz’in başarılı kadını ürettiği güzellik ve sağlık kremi ” ASIDEN” ile bu sektörde iddialı.

Asiye hanım kimdir, sağlık ve güzellik için ne gibi çözümleri var, doğadan, bitkiden ürettiği, ilaçları hangi alanlarda kullanılıyor ?
Asiye Yazıcı’nın Rize/Çayeli’den başlayıp İstanbul’da devam eden bir başarı öyküsü var.
Küçük bir sahil kasabasındaki tipik bir Karadeniz ailesinde doğduktan sonra sokakta arkadaşları ile oynamak yerine bitki kürleri ile uğraşarak geçiren bir çocuk olmuş.
Ve On altı yaşında yaptığı evlilikle etrafındaki Ataerkil yapının içinde bir birey ve kadın olarak var olma savaşını üreterek veren, bitkilere olan aşkını etrafındaki insanlara şifaya dönüştüren bir kadın…
Bir yandan iki çocuğu büyütürken diğer yandan ise kendini geliştirmek adına eşinden gizli farklı alanlardaki kurslarda eğitim aldıktan sonra elinde diplomalarıyla gururla eşinin karşısına çıkıp ”bende varım” diyebilen güçlü,cesur, yürekli bir Karadeniz kadını.

Babaannesi ile başlayıp annesi ile devam eden hikayesi sonrasında kendisi ile gelişip hayat buluyor.
Üç nesile yayılan bu çalışmanın ve emeğin sonucu olarak bitkileri formüle edip,
bizlerin kullanımına sunduğu bu bitkisel ürünler ise doğaya dönmemizi, hayatı buradan yeniden keşfetmemizi bütün boyutlarıyla önümüze koyuyor…
Özellikle deneyip sonuca ulaştıktan sonra kaleme aldığım ” yanık, egzama, cilt sorunları başta olmak üzere farklı alanlarda harikalar yaratan ” ASİDEN ” markası ise kendi alanında en iyilerinden olmaya aday.
Ürünlerini insanlarla buluşturduğu INSTAGRAM hesabından kendisine ulaşıp ekstra bir ücret ödemeden sorunlarınıza yönelik kişiye özel bitkisel tedavi ürünleri hazırlatabilirsiniz.

Doğal Tıbbın insan sağlığı ve hastalıkların tedavisinde çağlar boyunca nasıl bir rol oynadığını kitaplardan
Lokman-i Hekimden ve artık günlük yaşamımıza kullandığımız ürünlerden de biliyoruz.
Doğa hayatın kendisiyse, insanın şifa bulacağı kaynakta orasıdır.
Bitkisel tedavi, eczaneden aldığımız bir çok ilacın ham maddesi olan bitkilerin kimyasalla buluşmamış halidir.
Bu gerçek ise bizi doğadan çıkıp nesilden nesile aktarılan bilginin, şifanın hayatımızda alternatif tıp olabileceğini ve bu konuyu ciddiye almamız gerektirdiği noktasına getiriyor.
Özellikle bu aralar çoklu ölümlerle sonuçlanan virüs salgınlarında gördüğümüz gibi Tıp doktorları da zaman zaman çaresiz kalabiliyor.
Bu noktadan çıkışla bitkisel tedavi alanında çalışan, bilinç sahibi, insanların sağlığı ile oynamadan şifa dağıtan insanlara destek verilmesi başta sosyal devletin daha sonra da özellikle toplum olarak bizlerin sorumluluğudur.

Tek başına çabalayıp hayaline ulaşan Asiye hanımın da bizlerin destek ve motivasyonu ile bitkilerin ruhundan süzülüp gelen şifayı daha da geliştirerek hayatımıza, sağlığımıza ve güzelliğimize fark katacağına inanıyorum.
Semra BALKAN