Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) toplantısındaki konuşması esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi, “Hâlâ bu milleti seviyorsan ilk yapacağın iş o sosyete damadın görevine son vermek olacak” dedi.
CHP’nin 37’nci olağan kurultayının ardından seçilen PM’nin ilk toplantısı CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Toplantıya CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu burada bir konuma yaptı.
Kılıçdaroğlu, kapsayıcı bir siyaseti yaşama geçirmek istediklerini söyleyerek Türkiye’nin uzun zamandır çözülemeyen sorunlarını çözmeye talip olduklarını iddia etti. Kılıçdaroğlu, “Onlar siyaseti zenginleşmek için kullanıyor, biz halka hizmet olarak görüyoruz. Biz mal varlığımızı açıklıyoruz, onlar mal varlığını bile açıklayamıyor. Herhangi bir ülke lideri bile çıkıp bazen ‘Mal varlığını açıklarız’ diye tehdit ediyor, ancak yine de açıklayamıyorlar” dedi.
“SORUMLUSU LALE DEVRİ YAŞAYANLARDIR”
AKP’ye yönelik eleştirilerini ekonomide yaşanan gelişmeler üzerinden sürdüren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “18 yıldır bir kişi, Türkiye’nin hemen her yerine egemen. Valisi, kaymakamı kendi emrinde. Eğer 18 yıldır ülkeyi yönetiyor, on binlerce çocuk yatağa aç giriyorsa, bir sorun var demektir. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa, bunun vebali ona oy verenlerdedir. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Özellikle fakir aile çocuklarını buluyor, uyuşturucuya alıştırıyor, torbacı yapıyorlar. Nasıl oldu da uyuşturucu, fuhuş, kadınlara şiddet bu kadar arttı? Kimin vebali var, kim bu ülkeyi yönetiyor? Bir çocuk yatağa aç giriyorsa, sorumlusu Lale Devri’ni yaşayanlardır.
Vatandaştan oy aldınız, kim oy aldıysa o yönetecek. Devleti adaletle yönet dedik. Devletin dini adalettir, evet. Mülkün temeli adalettir. Devleti niye adaletle yönetmiyorsunuz? Adaleti bu hale kim getirdi? Oy veren vatandaşlar oturup düşünsün. Atamaları yapan onlar, beğenmediği hakimi sürenler onlar, sonra adalete güven var diyorlar. Hayır bütün anketler, adalete güven olmadığını ortaya koyuyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde ‘Adalet isteyen birisinin hapse atıldığı’ bir ülke yok.”
“MECLİSE GÜVEN YOK”
Elinde bir anket sonucu olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, yapılan anket sonucunda vatandaşların TBMM’ye güveninin yüzde 1,2 olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Bu Meclis yüzde 1,2 itibarı olan bir kuruma nasıl dönüştü? Rüşvet alan adamı milletvekili, bakan yaparsan, bu meclis bu konuma gelir. Devlet dediğiniz kurum liyakatle yönetilir. İşi ehline vereceksin. Bir vekil, güreşçiden vekil olmaz diyor, AK Partili, bunu görüyor, dillendiriyor, ama partiden atılıyor. Dürüst, ahlaklı insanların dışlandığı bir parti niteliği mi kazandı orası?” diye konuştu.
İKİ KUTUPLU TOPLUM
“Kriz derinleşti, işsiz sayımız 10 milyonu aştı” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Kriz Saray’da yok, Lale devrini yaşayanlarda yok. Onların mutfağında adını bilmediğimiz yemekler var. Saray’da yaşayanların cepleri dolar dolu. Bu parayı 83 milyonun alın terini sömürerek yaptılar. Pandemi ile birlikte ekonomik kriz daha da derinleşti. Son 2 gündür gördük ki durumu kontrol edemiyorlar. Üreten bir ülke olacaksınız ki paranız değerli olsun. Üretmezseniz dolar ve avroya muhtaç olacaksınız. Müteahhit Türk, ihaleyi yapan Türk, ihaleyi niye dolar üzerinden yapıyorsunuz? 18 yılın sonunda iki katmanlı bir topluma geldik. Biri lale devrini yaşayanlar, diğeri ekmek kavgasında olanlar. Lale devrini yaşayanlar alın terini sömürerek yaşıyorlar. Öbürleri alın teriyle mücadele ediyor” ifadelerinde bulundu.
“DAMADI GÖREVDEN AL”
Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Sayın Erdoğan, hâlâ bu milleti seviyorsan, bu milletin perişan olmasını istemiyorsan ilk yapacağın iş o sosyete damadın görevine son vermek olacak. Onu savunmaya kalkma. Zaten berabersiniz, ben onu çok iyi biliyorum. Bazen suçu onun üstüne yıkıyorsun bazen koruyorsun. Bu sosyete damat ekonomiden anlamıyor. Bunun görevden alınması toplumu rahatlatacak, senin parti tabanını da rahatlatacak. Al kardeşim görevden. Bu işi bilen dünya kadar kişi var. Bu kadar beceriksiz bir yönetim Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç gelmemiştir. Ama görevden alınamaz çünkü Türkiye Cumhuriyeti devletinde güveneceği adam yok.”
(MA)